27 Eylül 2007 Perşembe

Şeftali Reçeli


Çilek reçelinden sonra en çok sevdiğim reçeldir şeftali reçeli. Tadından önce rengi cezbediyor zaten beni. Evde çilek ve kayısı reçellerini depoladıktan sonra dayanamayıp şeftaliyi de reçele dönüştürdüm. Zaten reçel yapmayı çok seviyorum. Güzelce pişirip renk renk kavanozlara doldurup , sonra dizdiğim kavanozlara bakıp bakıp mutlu olmayı seviyorum :)
Aslında bi kaç hafta oldu bu reçeli yapalı ama eklemekte geç kaldım.. Pazarda , marketlerde hala şeftaliler kendini gösteriyor. Yapmak isteyen olursa (bu görüntüden sonra aklınıza düşürmüşümdür belki :) ) hala şansınız var arkadaşlar. Bu tadı kesinlikle kaçırmayın derim.

Şeftaliler pişerken:)
Çekirdek kısmındaki yoğun pembelik harika bir renk verdi reçele...

Malzemeler:
  • 2 kilo şeftali (sert olacak)
  • 2 kiloya yakın toz şeker (1750 gr yaklaşık)
  • Yarım limonun suyu
  • 1 çay kaşığı ucuyla tereyağ (köpüklenmesini önlemek için)

Yapılışı: Şeftalileri yıkayıp soyduktan sonra elma dilimi şeklinde parmak kalınlığında doğrayın. Benim şeftalilerim çok büyük olduğu için ikiye de böldüm. Bir gece önceden şekere basıyoruz. Ertesi gün şekerler eriyip iyice sulandıktan sonra ocağa alıp kaynatıyoruz. Kaynarken tereyağını ekliyoruz ki köpüklenmesin. Kıvam kontolü yaptıktan sonra ocaktan indirmeye yakın limon suyunu ekliyorz. Ocaktan alıp sıcak sıcak kavanozlara doldurup ağzını kapatıyoruz.

Unutmadan: Şeftalinin çekirdeklerinin büyüklüğünden dolayı şekeri bir miktar az koyduk.

Afiyet olsun..

24 Eylül 2007 Pazartesi

Ramazan Pidesi

Ekmek yapmaya çok hevesliyim.. Ama nedense bi türlü denemedim. Gittim kepekli , çavdarlı unlar aldım, unlar bozuldu ben hala denemedim:))
E dedim artık ekmek yapamadın, ramazan pidesi yap bari Ayşegül! Geçen akşam Lezzet dergisi alınca hemen atağa geçtim.. Fotoğraflara ve tarifin kolaylığına dayanamadım. Yaptım, çok da memnun kaldım sonuçtan.. Mutluluğumu görünce bi de kızdım kendime. Bir insan hamurun mayalanmasıyla ve fırından çıkardığı kokuyla bu kadar mutlu olabiliyorsa neden bu kadar geç kaldım ben!

Unutmadan bi de takdir ettim kendimi bi ara.. Tarifte unu tezgaha alın ve mayalı suyu ilave edin yazıyordu. Hımm dedim, demek kaba koymamam lazım (inanamıyorum kendime!) .. Aldım mermer tezgaha unu , başladım suyu koymaya.. Tabi mayalı su yanlardan akıyor! Un perişan , hamur elime yapıştı , suyun peşinde koşturuyoruz.. Bu hamur nasıl mayalanır!! Niye sen bildiğin gibi yapmıyorsun, niye bir kaba koymuyorsun diye sölenmeye başladım tabi kendime.. Bi ara benim mutfakta cebelleştiğimi gören ablamın,o an gazabıma uğramamak için hızla yanımdan geçtiğini gördüm bu arada :))
Dedim pes etmek yok! Azcık bir su ve maya karışımı yaptım yine azcık bir unla, elimdeki perişan hamuru aşıladım :)) Tabi hamura da gaz verdim: "canım hamurum ne güzel oluyosun, biliyorum çok güzel kabaracaksın!" Annemin "yemeğe sevgini katacaksın" sözünün bu kadar işe yaradığını görmüş oldum..
Hamur çok güzel oldu ve çok güzel kabardı:)) E bu kadar maceradan sonra bir pidelik mutluluk bana çok değil sanıyorum. :)


Malzemeler:
500 gr pide için

  • 4 su bardağı un
  • 6 gr tuz (1 tatlı kaşığına yakın)
  • 15 gr yaş maya
  • 350 ml su (2 su bardağına yakın) (su+ süt yapabilirsiniz)
  • 5 gr toz şeker (1 tatlı kaşığına yakın)
  • 1 su bardağı kepekli un
  • 1 yumurta sarısı
  • çörek otu, susam
Yapılışı:
1. Bir kapta mayayı şekerli suyun içinde eritin. Geniş bir kapta una tuz ekleyerek süzün. Unun ortasını havuz gibi açıp mayalı suyu ekleyip , 10 dk bekletin.
2.Hamuru un serperek 10 dk kadar yoğurun. Yağlanmış geniş bir tencereye hamurun üzerini düzelterek yerleştirin. Kapağını kapatıp etrafını bir bezle örtüp 1 saat dinlendirin.
3.Tezgahın üzerine kepekli un serpin .(ben beyaz un serptim) Mayalanmış hamuru tezgaha alın. Ellerinizle çekiştirerek açın. Parmak uçlarınızla bastırarak pide şekli verin.
4. Fırın tepsisine 1 kaşık kepekli un serperek hamuru alın. Üzerine yumurta sarısı sürün çörek otu ve susam serpin ve yarım saat dinlendirin. Önceden ısıtılmış 220 derecede üzeri kızarana kadar pişirin.

Sıcak sıcak yiyin.. Hatta bir kaç gün ısıtıp ısıtıp yiyin.. Hattaaa kalan pideyle yarın tarifini vereceğim pizzayı yapın..
Afiyet olsun...

18 Eylül 2007 Salı

Ramazan Geldi, Hoşgeldi Etkinliği ile Güllaç ve Tava Böreği

Bu katıldığım ikinci etkinlik olacak, ne mutlu bana! Hem de böyle güzel bir ayda, böyle anlamlı bir konuyla..Bu güzel seçim için etkinliğin evsahibi diyalog yemeklerinden Süheyla'ya teşekkür ediyorum.
Ramazan ayına gireli daha 5 gün oldu. Ama bu kadarlık bir süre bile insanın ruhunu dinlendirmeye, nefsine hakin olmaya, içini huzurla doldurmaya yetiyor bile. . Günün her anını anlamlı kılıyor. Sahura kalktığımda gözlerimi zar zor açarak yemek yemeye çalışmak, küçüklüğümde annemler kalkınca heveslenip kalkıp masaya kurulduğum anları hatırlatıyor.. Eskiden evde annemin büyük bir heves ve tatlı bir telaşla iftar sofrasını hazırlamasını izleyip, babamın sıcacık pideyi getirmesini beklerken, şimdi ezana zar zor yetişsem de , eve girerken aldığım pide kokusu, iftar saati sokakların sessizleşmesi beni mutlu etmeye yetiyor.. Hep denir ya nerde o eski ramazanlar.. Hiç bir şey aynı kalmıyor ki.. Değişen ramazanlar, bayramlar değil, yitip giden insanlar ve büyüyüp hayatın telaşına kapılan bizleriz.. Ama hala o huzuru hissedip, bu günleri anlamlı kılıp, o eski tatları yaşayıp çocuklarımıza da bizim anılarımız gibi anlar bırakabiliyorsak ne mutlu bize! Aslında hiç sevmem böyle konuşmaları ahkam kesmeleri ama demek ki insanın içinden geliyormuş bazen.. Olsun bu sefer de böyle olsun!
Herkes bereketli, hayırlı ve huzurlu bir Ramazan geçirsin!

Gelelim etkinlik için hazırladığım tariflere.. Ramazan denince ilk akla gelen etkinliğin baştacı olacak iftar sonrası tatlımız güllaç ve sahur için pratik bir hamur işi olan tava böreği..


Güllaç yapmadan önce tarif almadan önce çok zorlandım.Çünkü kime sorsam hep aynı cevabı aldım, 'ne kadar istersen süt ona göre şeker istediğin gibi yerleştir.. ' İş başa düştü dedim araştırma soruşturmayla ölçüleri kesinleştirdim kendi damak tadımla..

GÜLLAÇ

Malzemeler:
  • 5 yaprak güllaç
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı şeker (arttırabilirsiniz)
  • Yarım paket vanilya
  • Nar taneleri, ceviz
Yapılışı: Süte şeker ve vanilyayı ekleyip kaynamaya yakın ısıtın. Borcam kaba güllaç yapraklarını kırarak yerleştirin. Her yaprakta süt ilave edin ve kepçenin arkasıyla güllaca sütü yedirin. iki yaprakta bir aralarına ceviz serpiştirin istemezseniz sadece üstünü cevizle süsleyin. Çünkü ceviz rengini biraz karartıyor ama tadı bence daha güzel oluyor. Sütümüz bitince tatlımızı soğutup, ceviz ve nar taneleriyle süsleyin. Sütümüz az gelirse tekrar kaynatıp ekleyebiliriz. Sütü çok emiyor ve kuru olmaması gerekiyor. Şekerini de damak tadına göre arttırabilirsiniz. Afiyet olsun...

İkinci tarifimiz sahurda kısa sürede yapabileceğimiz tava böreği..Hem çıtır çıtır hem çok pratik.
TAVA BÖREĞİ
Malzemeler:
  • 3 adet yufka
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1/2 çay bardağı sıvı yağ
  • Peynir, maydanoz

Yapılışı : Bir kapta süt, yumurta ve sıvı yağı karıştıralım. Geniş teflon tavaya tabanını tutmayacak kadar sıvı yağ koyalım ve ilk yufkamızı kenarları taşacak şekilde büzerek yerleştirelim. Diğer yufkaları parçalayarak yerleştirelim. Aralarına hazırladığımız karışımdan dökelim, peynir içinden ilave edelim ve kenarda kalan yufkalarla kapatalım. Ağzı kapalı şekilde kısık ateşte böreğimizi ters düz ederek pişirelim. (Böreğimizi çevirdikçe tavaya yağ ilave etmeyi unutmayalım.)
Afiyet olsun...

12 Eylül 2007 Çarşamba

Çikolatalı Cevizli Pasta

Temmuz'da ablamın doğumgününde onun için yaptım bu bol çikolatalı pastayı.. Kendisi bir çikolata delisi olduğu için özellikle bunu seçtim. Sabah o uyanmadan, hatta uyanmak için çaba gösterdiğini görünce 'aa ne gerek var cumartesi bugün yat biraz daha!!' diye zorla yatırıp, babamın erkenden aldığı malzemelerle sessiz bir hazırlığa giriştim.. Acele olduğu için hazır pandispanya kullandım. Bu sayede o uyanmadan pasta yapılmış ve buzdolabında yerini almıştı:)) Hatta kahvaltı için börek bile hazır durumdaydı :)) Benim gibi kardeş dostlar başına:))
Tabi buzdolabında saklama gibi önemli bir kısmı atlamışım. Üzerini fanusla kapatsam da arkalara sıkıştırsam da bi ara görmüş pastanın kenarından köşesinden. Ama benim yaptığımı tahmin etmemiş pastaneden aldık sanmış:) Bu da ayrı bir mutlu etti tabi beni:))
Tekrar nice yıllara ablacık!! Bu pasta da bu sayede tekrar bir teşekkür olsun:)


Malzemeler:

  • İki katlı kakaolu pastaban
  • 1 paket çikolatalı puding
  • 3,5 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı süt (keki ıslatmak için)
  • 1 Paket bitter çikolata
  • Yarım paket sütlü çikolata
  • Ceviz
  • Damla çikolata

Yapılışı: Puding ve sütü bir tencereye alıp kaynatalım. Kaynamaya başlamadan yarım paket bitter çikolatayı pudinge ilave edelim. Diğer yarımı da üzerini süslemek için ayıralım. Kekimizin tabanını sütle ıslatıp pudingimizin yarısına yakınıyla tabanı kaplayalım ve ceviz ve damla çikolata serpelim. Diğer keki de yerletirip sütle ıslattıktan sonra kalan pudingle pastamızın heryerini kaplayalım. Pastamızın kenarlarını cevizle üzerini ise rendelenmiş bitter ve sütlü çikolata ile süsleyelim.

Afiyet olsun..

6 Eylül 2007 Perşembe

Yeni Mekandan Kayısı Reçeli ve Marmelatı

Bir yenilik yapma vakti gelmişti...
Blog sevdasına başladığım günden beri daha ferah, daha güzel, daha renkli bir sayfanın hayalini kurdum.. İstediğim sayfaya burada kavuştum...
Canım ablamın tasarladığı bu güzel banner ile başladı herşey... Ona ne kadar teşekkür etsem azdır.. Fotoğraflarn çerçevesi, renk seçimi ve tüm fikirleri için... Artık onun mesleğinin tüm nimetlerinden faydalanma vaktidir:))
Biliyorum uzun zaman oldu. Hatta şimdi vereceğim kayısı reçelinin zamanı muhtemelen geçti.. Olsun, şimdi kayısı bulamazsanız seneye yaparsınız.. Yeni sayfamıza tatlı başlamak olsun maksat..

Kayısı Reçeli

Malzemeler:
*2 kilo kayısı
*2 kilo şeker
*Yarım limon

Unutmadan: Kayısıları seçmekle işe başlıyoruz.. Bence en lezzetli reçeller köy kayısısı ile oluyor.. Köy kayısı daha pembe ve yumuşak.. Malesef çabuk dağılıyorlar.. Ama dağılmasın istiyorsanız şekerpare denilen kayısıların sert olanlarını seçebilirsiniz.. Ben iki çeşitle de ayrı ayrı yaptım..

Yapılışı: Kayısılarımızı bir gece önceden yıkayıp çekirdeklerini çıkarıp şekere basıyoruz. Ertesi gün iyice sulandıktan sonra ocağa alıyoruz. Kaynatma işlemi kayısı reçelinde diğerlerine göre daha kolay. Çünkü diğer reçeller gibi renginin değişme riski yok.. Kıvamını tutturmak için cam tabağa aldığımız suyunu buzdolabında soğutalım. Eğer koyulaşmış ve zor damlıyorsa kaynaması yeterlidir. Köy kayısısı çabuk dağılır altını söndürmekte geç kalmayalım fakat şekerpare sert olduğu için yumuşamasını bekleyelim.. Altını söndürmeye yakın limonu da ekleyelim..

Kayısı çekirdeklerini de eklemek isterseniz bir iki taşım kaynatıp kabuklarını soyduktan sonra söndürmeden 5-10 dk önce reçelimize ilave edelim.

Bu arada köpüklenmesini engellemek için yarım çay kaşığı tereyağını kaynarken ekleyebiliriz..

Reçelimiz sıcacıkken kavanozlara doldurup ağzını kapatalım.

Kayısı Marmelatı


Sonunda marmelat yaptım.. Kendi çabalarımla tahminlerimle.. Çok da güzel oldu.. Şimdi hedefim tüm meyveleri reçel ve marmelata dönüştürmek:))

Malzemeler:

*1 kilo kayısı
*900 gr şeker
*1/4 limon

Yapılışı: Kayısılarımızı yıkayıp, çekirdeklerini çıkardıktan sonra robottan geçirelim. Yine bir gece önceden şekere basalım.. Reçel yapımında olduğu gibi kaynatalım. Fakat bunun kaynama süresi daha kısa olacaktır. Ocaktan aldıktan sonra hiç tane kalmasın istiyorsanız blender yardımıyla tam bir marmelat kıvamına getirebilirsiniz. Ben yaptım. Fakat blenderdan geçirmeden önceki hali daha parlak ve daha güzeldi bence..

Related Posts with Thumbnails