30 Nisan 2007 Pazartesi

Çilekli Pasta

Yaz meyveleri birer birer çıkıyor sonunda.. Bu demek oluyor ki ben artık meyve yemeye başlıycam.. Kış meyveleri de güzel ama portakalı soyması, ayvayı kesmesi bana zor geliyor:)) Ama yaz meyveleri öyle mi yıka hemen ye.. Hem de çok çeşit var.. En çok da çileğe bayılırım.. Koca bir tabağı tek başıma yeme kapasitem var.. Bi de evdekilere öylesine bi sorarım yiyen var mı diye:))) Herneyse ne zamandır çilekli pasta yapmak istiyordum.. Cumartesi pazarda güzelim çilekleri görünce dayanamdım eve gelince yaptım hemen.. Süslemesini çok beceremedim , çilekleri durduramadım yanlara kaydılar:)) Bir de ilk defa jöle kullandım onun da çileklisini buldum o da kremanın üzerinde pembe renk oluşturdu tabi:)) Ama tadı çok güzeldi.. Her pasta gibi bir gece bekleyince tadı daha da güzelleşti..


Malzemeler:
Pandispanya için:

*4 yumurta
*10 yemek kaşığı şeker
*10 yemek kaşığı un
*1 paket vanilya
*1 paket kabartma tozu
Ara kreması:1 paket dr.oetker crem ole vanilyalı, 2 su bardağı süt
Üst kreması: 1 paket pınar pasta kreması, 1,5 su bardağı süt
Veee istediğiniz kadar çilek....

Yapılışı: Yumurtaları şekerle beyazlaşana kadar çırpın.Ayrı bir kapta un , vanilya ve kabartma tozunu karıştırın. Unlu karışımı yumurtalara yavaş yavaş ekleyerek çırıpın. Yağlanmış kelepçeli kalıba dökün ve fırına verin (Ben kalp kalıba döktüm.) Kek fırından çıkınca, levye veya uzun ve keskin bir bıçak yardımıyla ortadan ikiye bölün ve soğumaya bırakın. Diğer taraftan, crem oleyi 2 bardak sütle çırpın.Pandispanyamızın bir katını servis yapacağımız tabağımızın üzerine alalım ve bir kaç kaşık sütle ıslatalım.Daha sonra kremamızı kekin üzerine eşit şekilde dağıtalım. Kenarlara çok sürmeyelim çünkü diğer keki üzerine kapatınca yanlardan taşacaktır. İkiye böldüğümüz çilekleri de eşit şekilde kremamızın üzerine biraz aralıklı dizelim. Pandispanyamızın diğer yarısını üzerine kapatalım. 1,5 bardak sütle çırptığımız pasta kremasını da spatula yardımıyla pastamızın üzerine ve yanlarına sürüyoruz. Çileklerle istediğimiz süslemeyi yaptıktan sonra , jölenin üzerinde yazan tarifine göre hazırlayıp çok az soğuttuktan sonra ( donmadan) fırça yardımıyla çileklerin üzerine sürüyoruz. (Ben aslında jöle sürmek istemedim ama meyvelerin bozulmadan kalması için sürmek gerekiyormuş. ) Buzdolabında bir kaç saat beklettikten sonra size afiyet olsun.....

28 Nisan 2007 Cumartesi

Sac Kavurma ve Patates Püresi

Hava kapalıydı bugün Ankara'da.. Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıktığımızda bir ara çok sıcaktı.. Hava insanın ruh halini nasıl da etkiliyor.. O an ki neşeli halim, daha sonra hava kapanınca sıkkın bir surata dönüştü.. O güneşli havada yazın yapacaklarımızı, hafta sonu planlarını konuşup iş çıkışı ne yapabiliriz diye düşünürken, güneşin bulutların arkasına saklanmasıyla birlikte hayallerim değişti ve bir an önce eve gidip televizyon karşısında pineklemek istedim.. :))
Havanın insan üzerindeki etkileri konulu yazıdan sonra yemek tarifine geçeyim artık:))
Eti yemek içinde sevmem ama yanında pilav, sebze garnitürü ve patates püresi gibi ilavelerle ikram olursa hayır demem... Bu tarif de hem sade, hem kolay hepimizin yaptığı bir et yemeği.. Patates püresi ise herşeyle yiyeceğim vazgeçemediğim bir tattır... Afiyet olsun...


SAC KAVURMA
Malzemeler:
*400 gr tavalık sinirsiz et (dana sırt)
*3-4 adet domates
*5-6 adet sivri biber
*Sıvıyağ


Yapılışı:Etleri incelterek 2 parmak kalınlığında uzunlamasına doğrayın. Teflon tavaya az miktarda tavanın ortasında kalacak kadar sıvıyağ koyun ve ısınınca etleri ilave ederek kısık ateşte yumuşayana kadar pişirin. Daha sonra tuzu ilave ederek ağzı kapalı şekilde pişirin.Diğer taraftan yine biberlerin saplarını keserek 2 yada 3 e bölüpaz 2 yemek kaşığı sıvıyağ koyduğunuz tavaya ilave edin.Domatesleri de söğüş ya da yuvarlak doğrayıp biberler biraz öldükten sonra ekleyin ve tuz serpin.Etler ve sebzeler pişince domates biberi etlere ekleyip 2-3 dakika çevirdikten sonra ocağın altını söndürün..

PATATES PÜRESİ
Malzemeler:
*6-7 adet patates
*1-1,5 su bardağı süt
*Yarım paket margarin
*Tuz,karabiber


Yapılışı:Patatesleri soyup bir kaç parçaya böldükten sonra iyice yumuşayana kadar haşlayın.Daha sonra patatesleri rendeleyin ya da patates ezme aparatıyla ezin. Teflon tencerede margarini eritip patatesi ekleyip ezene kadar karıştırın.Sütü, tuz ve karabiberi ekledikten sonra sütü emene kadar karıştırarak kadar pişirin..Afiyet olsun...

24 Nisan 2007 Salı

Mini Pizza ve 23 Nisan

Biraz geç oldu ama ,23 Nisan kutlu olsuunn.... Küçük ya da büyük olmam hiçbir şey değiştirmedi, ben bugünü seviyorum.. Sabah uyandığımda, yollarda oyun kıyafetlerini giyip özenle hazırlanıp okula giden çocukları görmeyi, balkonlarda,camlarda asılı bayrakları görüp duygulanmayı , stadyumda yapılan gösteriyi izlemek için televizyon başına geçmeyi seviyorum.... Bunlarla birlikte bugün büyüdüğümü tekrar anladım.. Yiğenimin gösterisini izlemek için okula gittiğimizde okunan her şiirde, oynanan her oyunda ve özellikle yiğenimin oynadığı dramada hep gözlerim doldu.. Tüm velilerle birlikte oradan oraya elimde fotoğraf makinasıyla koşturup durdum.. Ve dedim ki ben yaşlanmaya başlıyorum.. Hayatta benim için değerli olanlar değişmiş.. Sabah uyumak yerine yiğenlerimin gösterisi için erkenden kalkabiliyorum mesela:)) Dışarda gezmek yerine aile toplantısını tercih ediyorum.. Ve liste böyle devam ediyor... Sonuçta büyüyelim, yaşlanalım farketmiyor 23 Nisan coşkusu içimizde yaşayan çocukla birlikte aynı ortamlarda farklı yaşta aynı yoğun duygularla yaşanmaya devam ediyor.. Tüm çocukların ve çocuk kalmayı başaranların bayramı kutlu olsun...

Ve bu güzel günde gündüz evde olmanın tadını çıkarmak için sevgili
Derya'nın sitesinde gördüğüm bu güzel mini pizzaları yaptım.. Derya'nın da dediği gibi tıpkı pastanede yediklerimiz gibi olmuştu evde kapış kapış gitti....


Malzemeler:
*5 su bardağı un
*1/2 çay bardağı sıvı yağ
*1/2 paket yaş maya
*1 yumurta akı
*1 çay kaşığı tuz
*1 yemek kaşığı toz şeker
*Gerektiği kadar su
Üst malzemesi için: Peynir, sosis, sucuk, kaşar peynir rendesi, domates, sivi biber, çekirdeği çıkarılmış ve doğranmış zeytin
Yapılışı: Mayayı ılık suda eritin. Sıvı yağ ve yumurta akını ekleyip karıştırın.(Yumurta sarısını üzerine sürmek için ayırın.) Şeker ve tuzu eklediğimiz unu yavaş yavaş katıp kulak memesi kıvamında hamur yoğurun.Ceviz büyükliğünde parçalar koparıp yassılaştırarak tepsiye dizin ve 20 dk mayalanmasını bekleyin. Daha sonra ortasına istediğiniz malzemeden ilave edin.Ben kaşar-sucuk, kaşar-sosis, peynir- domates-biber, peynir -karabiber-kırmızı biber, kaşar- zeytin gibi çeşitler yaptım..Hamuru iki katına çıkardığım için bol çeşit oldu..Daha sonra kenarlarına yumurta sarısı sürün ve ısınmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.. Afiyet olsun..Nefis bir tat..

18 Nisan 2007 Çarşamba

Banyo Börek

Uzun zaman önce yayınlamayı düşündüğüm ama hep ertelediğim aynı zamanda sık sık yaptığım bir börektir. Bu sıralar da yoğunluktan hiç uğrayamadım buralara.En azından herkesin severek yediği bir börekle geri dönüş yapayım dedim.. Pişerken çok güzel kabarıyor ve fırından çıktıktan sonra çıtır çıtır yemeye doyamıyorsunuz..


Malzemeler:
3 adet yufka
1 çay bardağı zeytinyağı
1 çay bardağı su
İçi için: Peynir,maydanoz

Yapılışı: Bir yufkayı tezgaha serin, üzerine zeytinyağı ve su karışımı sürün.Yufkayı ikiye katlayıp 8 adet üçgen elde edecek şekilde kesin. Üçgenlerin geniş kenarına peynirli harçtan koyup sarın. Diğer yufkaları da aynı şekilde sarın.Börekleri 2 su bardağı su koyduğunuz tabakta birkaç dakika bekletip çıkarın sularını sıkarak tepsiye dizin. İsterseniz yumurta sarısı sürün ve susam serperek sıcak fırında üzerleri kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun...

12 Nisan 2007 Perşembe

Sonunda Cevapladıımm!!!

İtiraf ediyorum kaçıyorum soruları cevaplamaktan..:) Şimdi yarın derken erteliyorum.... Oyun oynamaktan yemek yapamaz olduk zaten:)) Ben tarif eklemeye mırın kırın etmeye başlamışken oyunlar daha bi kaçırdı beni:) Ama bi yandan da acaba davet edildim mi kim çağırdı diye meraklanmaktan da geri kalmıyorum:)) Gülizcim, canım Zerrinim ve yamanım Ayşem davet ettiler beni 3x3 oyununa saolsunlar... Seviyorum hepinizi....
Yemeklerimi sobelenen sobelenmeyen diye ayırt etmeden ikram etmek istiyorum... Sobelenenler üstlerine alınmasın,sobelenmeyenler üstlerine alınıp soruları cevaplasın benim gibi kaytarmasın:))


İlk günlerimde yaptığım muffinleri buraya adapte olmamı sağlayan arkadaşlıklarını esirgemeyen zerrin, ayşem, halenze, büyülü esra,güliz,seda ve filiz ablama, sofra özlemine,

bu güzel anne poğaçalarını büyüklerim(yaş olarak değil:)) nihan ve melnile,

bol çikolatalı pastamı tatlı arkadaşlarım siberalla, pratikbayanlar ve çilekkokusuna armağan ediyorum.... herkese afiyet olsun...

1.1. Daha once yasadiginiz 3 sehir?
Sadece Ankara..
1.2. Tatil icin gittiginiz, gordugunuz ve onermek istediginiz 3 yer?
Antalya Kemer, Ordu, Ege sahilleri ve mutlaka Amasra (Ankara'da yaşayanlara haftasonu tatili için mükemmel bir fırsat)
1.3. Yasamak istediginiz (gormediginiz de olur) 3 sehir?
Küçük bir sahil kasabası :))
2.1. Su anda ki mesleginiz nedir?
İstatistikçi
2.2. Dunyaya yeniden gelseydiniz, hangi meslegi yapmak isterdiniz?
Bir cafe sahibi olmak isterdim..
2.3. "Kesinlikle ben yapamazdim" dediginiz meslek nedir?
Cerrah
3.1. Yasam felsefenizi olusturan sozlerden biri?
Asla, asla deme!
3.2. Bir kitapdan alinma, cok sevdiginiz bir cumle veya paragraf veya bolum?
Okuduğum kitapların etkisinde kalırım ama altını çizdiğim bir cümle hatırlamıyorum..
3.3. Cok sevdiginiz bir siirin bir parcasi?

Sevgilerde
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizdeaçan çicekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı
Behçet Necatigil

11 Nisan 2007 Çarşamba

Elmalı Tart

Bu sıralar blog aleminde çeşit çeşit oyunlar sefa sürmekte:) Bu oyunları oynamaya ve soruları cevaplamaya üşenip sürekli kaçan :)) ben tarif vermeyi de unutmuşum uzun süredir..Ama en kısa sürede cevaplıycam soruları Bu sıralar ben yine bi alemlerdeyim.. Biraz sağlık sorunları biraz sıkılgan ruh hali yakaladı beni yine..Kendimi unutturdum sanırım iyice..:(( Ama ben burdayım ve güzel bir tart tarifiyle karşınızdayım.. Geçen akşam, pasta yapmak için heveslenip aldığım sonra da unuttuğum kalpli kek kalıbı işe yarasın diye çayın yanında yemek için acil bir şeyler araştırdım.. Kek araştırmalarından sonra portakal ağacından aldığım tart tarifinde karar kıldım.. Gerçekten hamuru ve tadı çok güzel.. Ve çok pratik..


Malzemeler:

2,5 su bardağı un
150 gr margarin, oda sıcaklığında
Yarım su bardağı toz şeker
Yarım paketten biraz fazla kabartma tozu
2 yumurtanın sarısı
İçi için:
3 orta boy elma
Yarım su bardağı toz şeker
Yarım su bardağı dövülmüş ceviz (tarifte fındık kullanılmıştı)
1 tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı:
3 elmanın kabuklarını soyup rendeleyin. Bir tavaya elmaları ve yarım su bardağı toz şekeri ekleyip pişirin. Pişince yarım su bardağı fındık ve 1 tatlı kaşığı tarçın ekleyip karıştırın ve soğumaya bırakın.Unu geniş bir kaba koyun ortasını açıp margarini, toz şekeri, kabartma tozunu ve 2 yumurtanın sarısını ekleyip tüm malzemeleri karıştırıp yoğurun.Hamuru ikiye bölün.Yarısını yağlanmış tart kalıbına ve ya borcama yayın. Hamuru borcamın veya kalıbın duvarlarını kaplayacak şekilde yükseltin.Eelmalı harcı her yere eşit gelecek şekilde yayın.Kalan hamuru isterseniz açıp ince şeritler halinde keserek kafes olacak şekilde yerleştirin. Ya da benim gibi buna üşeniyorsanız kalan hamuru 10 dk buzdolabında bekletip daha sonra tartın üzerine rendeleyin. Bu şekilde de çok hoş bir görüntü çıkacaktır..Isınmış fırında üzeri pembeleşene kadar pişirin.İsterseniz pudra şekeriyle süsleyebilirsiniz.. Afiyet olsun...

7 Nisan 2007 Cumartesi

Benim Kahramanlarım...

Köşe bucak saklandım ama yine yakalandım..Sanırım herkes anlamış beni sobelemiyordu, ta ki siberella sobeleyene kadar..(Daha Mügenin sobelemesi var ona katılamadım:(....)
Ben bu oyun işini seriyorum da biraz.. Neyse öle kaçamadım bu sefer olmadı..Herkes anlatacağını anlattı geç olsa da ben de bahsedeyim sevdiğim çizgi filmlerden.. Ama çocukluğumu sildim mi nedir çok zor hatırladım kahramanlarımın maceralarını…:)) Ama düşündükçe o günlerin güzelliğini tekrar yaşadım.. Cumartesi sabahları erkenden kalkıp yatarak televizyon izlemek ve o çizgi filmlerin o güzel müzikleri hiç aklımdan çıkmamış… En güzeli de vataşiva vataşivaaa kendiiiiii!!!şarkısıyla televizyon başına koştuğum şeker kız candy… Güzel saçları ve kocaman gözleriyle aşk böcüğüydü:))) daha o zamanlar aşk acısını tattık sevgilisi attan düşüp ölünce…


Sevimli köpeği rin tin tin, mantıklı atı düldül ve cool tavrıyla Red Kit..Kasabada daltonlara karşı asayişi sağlayıp da hiç bişey yapmamış gibi rahat bir tavırla ağzında otuyla güneşin batışına doğru gitmesine bi anlam veremezdim:))))


Ufacık, kafasında yarım yumurtayla kara bi civciv vardı bir de
calimero !!!! En sonunda “ama bu haksıklık öyle diil mi?" diyerek masum bir bakışı vardı ki gözümün önünden gitmez:)))) Çok severdim ama hep üzülürdüm nolcak bu hali diye….
Vee taş devri, modern yaşamın her türlü nimetlerinden faydalanırlardı o devirde:))) Arabalarına bayılırdım bi de aşağıda çalışan ayaklara…Fred çakmaktaşın vurdumduymaz tavırlarına tabi bi deeee yabadaba duuuu…..
Ve daha bir çok… hepsini severdim..heidi,casper, tom ve jerry, tweety ,jetgiller, he-man, celementine, yakari, varyemez amca….…..
Sanırım sobelenmeyen yoktur…Ama varsa isteyen herkesi ve
Müge ve melnil’ i sobeledim gitti…

1 Nisan 2007 Pazar

Sosyete Poğaçası

“Dünya dönüyor sen ne dersen de, günler geçiyor farketmesen de..” İçimden geldi.. Nasıl oldu da cumartesi de bitti, pazara saatler kaldı diye düşünürken çıktı sanırım bu şarkı… Ne çabuk geçiyor günler… Hafta sonu yine bittiii……….
Aslında tıkandım ben şu an yazamıyorum bişey çünkü az önce yazdıklarımın hepsi gitti..Ve ben kalakaldım bilgisayarın başında…1 Nisan şakası hazırlayamadım sizlere çünkü o tür yeteneklerim yok ama eminim şakacı, muzır, o kendini bilir arkadaşlar hazırlamıştır.. Sabırsızlıkla bekliyorum:))
Muhteşem sosyetik poğaçamın tarifine geçeyim o zaman ben, bir şakam bile yok:)
Pratik ve tadı harika olan bir poğaça.. İzin dönüşü iş yeri ablalarım için tehditler üzerine yaptım:)) Geç saatte yaptığım için pratik bir tarif aramıştım , tam istediğim gibi.. “Afiyet olsun” dergisinden…



Malzemeler:
25o gr erimiş margarin
5 su bardağı un
1 kahve fincanı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket yaş maya
1 s bardağı su
3 yemek kaşığı toz şeker
İçi için: Peynir ,yarım demet maydanoz veya dereotu
Üzeri için: Yumurta sarısı ve susam

Yapılışı: Yaş mayayı ılık suda eritip, sıvı yağ ,şeker ve erimiş margarini ekleyip karıştırın.Unu yavaş yavaş ilave edin ve hamuru yoğurup 20 dk bekletin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar alın.Aldığınız parçaları kahve tabağı büyüklüğünde açıp içine peynirli harçtan koyup rulo yapar gibi şekillendirin.Kenarına bastırmayın, yumurta sarısı ve susamla süsleyip fırına verin.Üzeri kızarana kadar pişirin..Afiyet olsun..
Related Posts with Thumbnails