31 Aralık 2007 Pazartesi

27 Aralık 2007 Perşembe

En Tatlı Hediyeler Etkinliği : Süpriz Çıkın ve Paket Kurabiye


Evdeyim... Geçen seneden kalan iznimi aldım yanmasın diye, bayramla da birleşince oldu bana kocaman bir tatil!! Uzun uzun kahvaltı yapıyorum, mutfağın tadını çıkarıyorum, televizyon karşısında uzun oturumlar yapıp kahve keyfi yapıyorum, yeni doğan bebişleri görüyorum, kendimi alışverişe vuruyorum, ev gezmeleri yapıp kendimi yemeklere vurdum :)))
Ama her güzel şey gibi bu günler de bitiyor üç gün sonra.. Ama sonra yılbaşı bi tatil :)) Ho ho ho :))

Yaman arkadaşımız Ayşe'nin başlattığı etkinliklerin bu ay ki ev sahibi sevgili Burçin.. En Tatlı Hediyeler etkinliğimizin konusu. Burçin o kadar güzel bir konu seçmiş ki tarifleri sabırsızlıkla bekliyorum! Burdan sevgilerimi yolluyorum ve eminim ki yoğun ilgi görecek bu etkinlikte ona kolay gelsin diyorum!


Ben de bu yapımı çok sevkli kurabiyeleri yaptım.. Konu hediyelik tatlar olunca bu kurbişleri yapmak istedim.. Süpriz çıkın Sofra dergisinden , paket kurabiyeleri de ben ekledim... Tatları da görüntüleri kadar nefis oldu.. Ben de bu kurabiyeleri Avustralya'da yaşayan,beni ordan takip eden ve mutluluğunu her fırsata dile getiren halacığıma gönderiyorum! Canım halacığım seni kocaman öpüyorum! Sizleri Türkiye'ye bekliyoruz!


Malzemeler:
  • 2 adet yumurta
  • 1,5 su bardağı pudra şekeri
  • 1 paket margarin (yumuşamış)
  • 2 paket buğday nişastası
  • 2 su bardağı un (aldığı kadar)
  • 1 paket vanilya
  • Yarım paket kabartma tozu
  • 1 çorba kaşığı kakao

İçi için: Ceviz, antep fıstığı , damla çikolata

Yapılışı:
  1. Yumurta, pudra şekeri ve margarini bir kapta karıştırın. Nişasta, vanilya un ve kabartma tozunu ekleyin. (Buğday nişastasını marketlerde 200 gr lık paketlerde bulabilirsiniz.) Unu, hamurun yumuşaklığına göre azaltın veya arttırın. Hamuru yoğurun.
  2. Hamurdan limon büyüklüğünde parça ayırın. Ve bu parçaya kakao ekleyip yoğurun ve bir kenara alın.
  3. Çıkın yapmak için; ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. Ortasını parmağınızla oyun ve içine istediğin malzemeden koyup ağzını büzün. Ayırdığınız kakaolu hamurdan küçük bir parça koparıp ip yapın ve ağzını bağlayıp fiyonk yapın.
  4. Hediye paketi yapmak için; hamuru açın kare şeklinde kesin ve kakaolu hamurdan fiyonk yapıp süsleyin.
  5. Yağlı kağıt serilmiş tepsiyle fırına verin ve üzeri hafif pembeleşinceye kadar pişirin.

26 Aralık 2007 Çarşamba

Börülce 1 Yaşında!


Geçen sene bugün başladım bu sevdaya... İlk tarifimi eklerken bu kadar güzel bir dünyaya gireceğimi, bu kadar içten, sağlam arkadaşlıklar kuracağımı tahmin bile etmiyordum.. Hala ilk tarifime gelen yorumu okuduğumdaki heyecanı yaşıyorum , yorumlar geldiğinde... Hepimize ait bir ev gibi bloglarımız, hayatımızı paylaşıyoruz, aramızda kilometreler yok sanki, bazen çevremizdeki insanlardan bile yakınız birbirimize.... Beni , sayfamı ziyaret eden, yorumlarınız ve dış dünyadaki arkadaşlığınızla da beni mutlu eden sizler iyi ki varsınız! Arkadaşlığınız benim için çok değerli..

Yemek yapma ve blog macerama destek veren, mutfakta yardımcı olan, güzel bannerlerı hazırlayan her bitmek bilmeyen dırdırımı dinleyen ,onlar kendini bilir kişilere sonsuz teşekkürler ! :))

Nice yıllara börülce!
Yaşasın yemek yemek!

19 Aralık 2007 Çarşamba

15 Aralık 2007 Cumartesi

YE#29 Zeytinyağlı Havuç ve Patlıcan Tavası

Bu sıralar bloglarda çok güzel etkinlikler devam ediyor. Elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum ben de. Bu ay ki etkinliğimizi sevgili Aysel düzenliyor. Bize çok sağlıklı ve çok zevkli bir konu seçmiş. Ama ben yine sona bıraktım , panik halde hazırladım tariflerimi. "Zeytinyağlı havuç" ve "Patlıcan tavası" hazırladım. Biliyorum patlıcanın mevsimi değil ama çok seviyorum napiim :)) Siz yine de yazın yapın bu tarifi en iyisi :) Sevgili Aysel 'e kolay gelsin diyorum, kim bilir ne güzel tariflerle buluşturacak bizi..
ZEYTİNYAĞLI HAVUÇ

Malzemeler:
  • Yarım kilo havuç
  • 1 adet orta boy soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1/4 su bardağı zeytinyağı
  • 1 adet küp şeker
  • Yarım çay bardağı pirinç
  • 1 su bardağı su
  • Dereotu
  • Tuz ve karabiber
Yapılışı:
  1. Yağı geniş bir tavaya döküp, minik minik kıydığınız soğanları kavurun. Havuçları halka halka doğrayıp tavaya ekleyin. 3-4 dakika kavurun.
  2. Su, tuz, karabiber ve şekeri ekleyip fokurdatın, ardından pirinci ekleyin.
  3. Ağzı kapalı pişmeye bırakın. Pişmeye yakın ince kıyılmış dereotunu ekleyin.Malzemeler pişince ocaktan alın.
  4. Soğuk olarak ister limonla ister sarımsaklı yoğurtla servis yapın.
PATLICAN TAVASI
Malzemeler:
  • 3 adet patlıcan
  • 3 adet domates
  • 2-3 diş sarımsak
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı
  • 2 yemek kaşığı sirke
  • Tuz ve karabiber
Yapılışı:
  1. Patlıcanları alacalı soyup,önce ortadan ikiye bölün, sonra onları parmak genişliğinde doğrayın. Yarım saat tuzlu suda bekletin.
  2. Bu arada domatesleri rondodan geçirin. Domates rendesinden bir bardağa yakın ayırıp geri kalanına zeytinyağı, tuz ve karabiber ekleyin.
  3. Hafif yağlanmış bir tavaya patlıcanları dizip domatesli karışımı üzerilerine döküp ağzı kapalı pişmeye bırakın.
  4. Patlıcanların pişmesine 5 dk kala ayırdığımız domates rendesine sirke ve sarımsak ekleyip patlıcanlara ilave edin.
  5. Biraz daha pişirip soğumaya bırakın.
İsterseniz yoğurtla servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.

Mutlu haftasonları...

12 Aralık 2007 Çarşamba

Çaylı Kek


Bu sıralar keklerden gidiyorum arkadaşlar farkındayım. Ama sularımız yine gidiyor ve yapılması en kolay şeylerden biri de kek benim için.. Hem pratik hem de çeşit çeşit.. Üstelik her yapışımda kekin kabarması beni ayrıca mutlu ediyor :))


Son zamanlarda günler yoğun geçiyor. Hani bir şey bekliyor gibiydim ya artık beklemiyorum :)) Meraklanmayın umudumu kesmiş falan değilim , sadece o bekleme durumum bitti :) Zaten ne beklediğimi bilmediğim için kendi kendine geçti o süreç :)) Ama biz kısaca hayat beklentisi, umut gibi isimler takabiliriz ona.. Böyle birşeyler bekleyince hayat daha zevkli oluyor aslında. Tabi o bekleme durumunu abartmayacaksınız , öyle oturup beklemekle olmuyor bu işler önce bir fikir, sonra da bir hareket lazım.. Tabi bi de çok beklemeyeceksiniz, istemeyeceksiniz. Sonra, yok bu niye olmadı , şu niye olmadı diye ayrı bir dönem var ki , hayal kırıklığı ve tatminsizlik diyoruz biz ona , o süreç çok kötü :)) En iyisi herşeyi tadında bırakalım..
Bu arada buldum ben bekleyecek bişey , önümüzde bayram tatili ve yılbaşı var.. O günlerin hayaliyle yaşayıp mutlu olurum ben.. Bknz: kendini mutlu eden insan modeli ;ben :)))

Hadi siz en iyisi bi kek yapın, kekin kabarmasını beklerken de mutlu olabilirsiniz :)) Tamam tamam daha fazla beklemekten konuşmadan gittim ben!! Bu arada gülmek isterseniz ve eğer Avrupa Yakası dizisini seviyorsanız,geçen bölümlerde dizide canlandırılan ABBA 'nın Money Money şarkısının klibini mutlaka izleyin derim :) Tıklayıınn linki burada......

Kekin tarifine gelirsek...

Malzemeler: i
  • 3 yumurta
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı demli çay (soğuk)
  • 4 su bardağı un (ben 3,5 koydum)
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 yemek kaşığı kakao (dolu dolu)
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 çay bardağı ceviz
  • Süslemek için pudra şekeri

Yapılışı:

  1. Yumurta ve şekeri köpürene kadar çırpın.
  2. Yağ, çay,tarçın,kakao ve cevizi ilave edin.
  3. Una vanilya ve kabartma tozunu ilave edip, diğer karışıma yavaş yavaş ekleyin.
  4. Yağlanmış kek kalıbına karışımı dökp fırına verin. Fırınımız eski usul olduğu için derece veremeyeceğim:)
  5. Kekimiz pişince servis tabağına alalım,soğuyunca üzerine pudra şekeri serpelim.

Afiyet olsun...

6 Aralık 2007 Perşembe

Zebra Kek


Kaç gündür mutfağa sadece gerekli yemekleri yapmak için giriyorum. Hiç bir şey yapasım yok.. Sizin de olur mu bilmiyorum ama, hayatın bir döneminde sanki bir şey bekliyor gibi olurum ben.. Hani evden dışarı çıkacağınızı bilirsiniz bir kaç saat sonra.. O anı beklerken başka bir şey yapamazsınız ya, bir şeye konsantre olamazsınız. Sizin adınıza karar vermiş olmayım ama ben öyle olurum :)) İşte bu bir kaç gündür de aynen bu durumdayım. Birşey bekliyor gibiyim.. Güzel şeyler olur inşaallaaahh,bu durumum bir hayra çıkar.. Her neyse, baktım herşey aynı gidiyor kalk dedim Ayşegül bir kek yap. Bu havaya yakışır. Alırsın yanına da bir kahve değme keyfine..
Neyse, şimdi bilmem kaçıncı "soğuk hava, yağmur ve sıcak kahve" ilişkili yazımı yazmaya başlamayım. Ya da başlayım, unutmuşsunuzdur nasılsa, unutmadıysanız da bu kısmı okumayın :))
Kaç gündür şakır şakır yağmur yağıyor Ankara'da.. Hasret kaldığımız yağmur sevindirdi bizi.. En çok sevdiğim şeylerden biridir yağmurun sesini dinlemek, içerde sıcacık evde ya da işte oturmak ve sakin sakin çalışmak.. Kahve içersek bi de yanında oh, hele bi de böyle yumuşacık bir kek varsa oh ohh:))
Arkadaşlar bu kek favori keklerimden mutlaka deneyin, tavsiye ederim.. Şekli de çok güzel oluyor. Bu biraz ebruli oldu ,düz kalıba dökerseniz daha bi zebra olabilir sanırım :))

Malzemeler:
  • 3 yumurta
  • 1,5 bardak şeker
  • 1 bardak sıvı yağ
  • 1 bardak soda
  • 2,5 bardak un
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 3 kaşık kakao

Yapılışı:

  1. Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Sıvı yağ ve sodayı ilave edin.
  2. Ayrı bir yerde un, vanilya ve kabartma tozunu karıştırıp diğer karışıma ekleyin.
  3. Kek harcını ikiye ayırın. Bir yarısına kakao ekleyin.
  4. Yağlanmış kek kalıbına bir kepçe beyaz karışım bir kepçe kakaolu karışımdan sırayla dökün ve fırına verin.

Afiyet olsun...

Sevgiler...

1 Aralık 2007 Cumartesi

Esra İçin Tarifler Kevgir'de

Hepimizin bildiği gibi Kevgir'in Aralık sayısı sevgili Esra için çıktı.. Hiç görülmemiş bir birlik ve beraberlik yaşandı. Hepimizin kalbi Esra için attı, mutfaklarda onun tarifleri pişti.. Herkes tarifleri paylaştı Esra için pişirdi.. Ben de Esra'nın Peynirli ve Zeytinli Muffin tarifini yaptım.. Kevgir'in bu özel sayısını okumak ve tarifi görmek için buyrun...

26 Kasım 2007 Pazartesi

KEVGİR ARALIK SAYISI ESRA İÇİN

Arkadaşlar Kevgir'in Aralık sayısı Esra için çıkacak.. Sevgili Selen açıklayıcı bir yazı hazırladı bizler için.. Siz de Esra için Kevgir' de yer almak istiyorsanız aşağıdaki yazıyı okuyun tercihinizi yorumla belirtmek için Selen‘i ziyaret edin..


Biliyorsunuz ki üç gün önce hepimiz sevgili Esra ile vedalaştık. Esra’nın Zerrin ile birlikte hazırladığı, tariflerinin dışında bize en güzel hediyesi Kevgir dergisi oldu. Kevgir Aralık sayısına kavuşmamıza da sayılı gün kaldı. Zerrin’in önerisiyle biz de istedik ki bu yeni sayı Esra’ya hediye gelsin. Onun sevdiği yemekler, onun kendi tarifleri bizim uygulamalarımız ile yeni sayıda yer alsın. Hüzünlü, mutsuz yazılar değil, mutlu, güzel anılarla dolu eğlenceli bir sayı olsun, Esra’yı gülümsetelim ve sevindirelim. Düşünün ki bu ona bir veda değil sürpriz hoş geldin hediyesi. Esra ile tanışmanızdan, komik anılarınızdan, yorumlaşmalarınızdan, paylaştıklarınızdan bahsedin. Fazla bir paylaşımınız olmadıysa da tarifini o kadar lezzetli pişirin ki anısız da olsa ondan bir aferin kapın.Önümüzde sadece 2 gün var. Bu iki gün içinde aşağıdaki listeden seçeceğiniz yemeği pişirip fotoğrafını da çekerek yazınızla birlikte “esraicin@gmail.com” adresine mail atın. Listedeki her kategoriden seçim yapabilirsiniz. Tariflere ulaşmak için başlıklara tıklayabilirsiniz.

Sizden tek ricam seçim yapınca yorum ile tercihinizi iletmeniz. İKİ seçim yapın ki biri sizden önce davrandıysa ikinci tercihiniz size verilsin. Yarın sabah 09.00 itibariyle kişiler ve yemekler listesi hazır olacak. Mail atmak için son gün ve saat de 29.11.2007 Perşembe akşam saat 21.00. Bu tarihten sonra gelecek mailler maalesef kabul edilmeyecek.Lütfen yandaki banner’ı sayfanıza koyarak herkesi bu faaliyetten haberdar edin ve detaylar için banner’a tıklamalarını rica edin.Haydi! Esra’ya yüreğindeki kocaman sevgisine layık olduğumuzu gösterelim.
ÇORBALAR
1) Yayla çorbası

ANA YEMEKLER
1) Kuzu tandır
2) Kuzu haşlama
3) Hamburger
4) Biber dolması
5) Kabak dolması
6) Lahana Sarması
7) Yoğurtlu Köfte
8) Hasanpaşa köftesi
9) Fırında karışık kızartma
10) Paşa kebabı
11) Poşette tavuk ve peynirli makarna
12) Yufkada tavuk
13) Patatesli tavuk
14) Mantarlı tavuk
15) Kıymalı patlıcan
16) İçli köfte
17) Karnıyarık
18) Tavuk köfte ve patates püresi
19) Köfte çeliği
20) Köfte kebabı
21) Poşette köfte
22) Et sote
23) Shoarma
24) Rulo köfte
25) Poşette tavuk
26) Kıymalı patlıcan
27) Tavuk pane
28) Patlıcan Kebabı

SALATALAR
1) Basit kumpir

MAKARNALAR
1) Tavuklu makarna
2) Köfte ve makarna
3) Kıymalı makarna

PİLAVLAR
1) Bulgur pilavı ve cacık
2) Tavuklu erişte pilavı
3) Bulgur pilavı
4) Tavuklu pilav

BÖREKLER
1) Kıymalı patatesli börek
2) Kol böreği
3) Peynirli kızartma börek
4) Etli börek
5) Köfteli börek
6) Rulo börek
7) Bohça böreği
8) Sultan kebabı (böreği)
9) Tandır böreği (gözleme)
10) Rulo patatesli börek

EKMEKLER
1) Brioche (Fransız ekmeği)

HAMUR İŞLERİ
1) Peynirli pamuk poğaça
2) Trabzon kıymalısı
3) Şekerpare
4) Hazır yufkadan baklava
5) Minik pizza
6) Minik kıymalı pide
7) Et burger
8) Açma
9) Krep parizyen
10) Pizza
11) Zeytinli Rulo
12) Patates mücver
13) Mayalı poğaça
14) Haşhaşlı çörek

KEK VE MUFFINLER
1) Cevizli ve üzümlü kek
2) Browni muffin
3) Pudingli, meyveli ve damla çikolatalı kek
4) Peynirli ve Zeytinli muffin
5) Muzlu muffin
6) Çikolatalı ve kremalı muffin
7) Browni
8) Kekstra
9) Fındıklı ve çikolatalı muffin
10) Sucuklu muffin
11) Reçelli kek
12) Zeytinli muffin
13) Cheesecake, prens ve prenses
14) Krem karamelli kek
15) Muçari
16) Kuru meyveli muffin
17) Çikolatalı muffin
18) Zeytinli ve kurutulmuş domatesli kek
19) Kayısılı kek
20) Kremole tart
21) Kirazlı muffin
22) Çilekli kek

KURABİYELER
1) Fındıklı kurabiye
2) Elmalı tart
3) Fındık ezmeli kurabiye
4) Fındıklı tartoletler
5) Marmelatlı kurabiye

PASTALAR
1) Çikolatalı yaban mersinli pasta
2) Elmalı pasta
3) Çikolata Muslu tart
4) Çikolatalı pasta
5) Cheesecake
6) Şeker hamurlu pasta
7) Çikolatalı parfe
8) Yaş pasta
9) Basit elmalı pasta
10) Muzlu ve çikolata soslu yaş pasta
11) Kremalı ıslak kek

23 Kasım 2007 Cuma

ÇOK ÜZGÜNÜZ :((


Sözün bittiği yerdeyiz.. Boğazımıza bir yumruk oturdu, hiç bir şey yapamıyoruz. Güzel yürekli arkadaşımızı, öğretmenimizi kaybettik.. Haberi Zerrin'den aldığımdan beri yüreğim acıyor... Ne söyleyecek bir söz, ne de yapacak bir şey bulamıyorum..
Büyüleyen mutfak kokusu Esra... Bu sevdaya kapıldığım ilk günlerde tanıdım seni, içten sözlerinle beni yüreklendirdin.. Bu alemdeki çok kişinin kalbini kazandın..

Ama böyle olmamalıydı gidişin. Bu kadar hayat dolu bir insana yakışmıyor şu an söyleyemediğim o sözcük..

Mekanın cennet olsun...
Allah tüm sevdiklerine , ailesine , öğrencilerine sabır versin..

http://esranintaziyedefteri.blogspot.com

16 Kasım 2007 Cuma

YE# 28 Geleneksel Kış Hazırlıkları / Turşu Yapımı

Sevgili Mahzun Prenses harika bir etkinlik konusu seçmiş... Geçmişten beri annelerimizden, anneannelerimizden gördüğümüz yaşattığımız geleneğimizi paylaşıyoruz şimdi. Mahzun prensese tekrar çok teşekkür ediyorum bu güzel etkinlik için.. Kimbilir ne harika yazılar tarifler gelmiştir ona..Burdan bolca kolay gelsin diyorum..

Çocukluğumdan beri evde erişteler kesilir, tarhanalar yapılır, reçeller kaynatılır, turşular kurulur.. Annem dışardan hiç almaz hep kendi yapardı.. Biz de ondan gördük öğrendik.. Yaz bitmeye yaklaşınca hemen hazırlıklara giriştik.. Önce reçellerimizi yaptık, sonra sebzelerimizi kuruttuk, soslarımızı yaptık.. Tarhana ve erişteye henüz geçemedim ben ama ,seneye inşallah:))
Vee en son turşumuzu kurduk..İlk kez tek başıma kurdum turşuyu ve geçen hafta açtık, çok lezzetli olmuştu, hepimiz beğendik.. Tüm hazırlıkları yayınladım blogumda ama turşu tarifiyle katılmak istedim etkinliğe...Tarifi burada...
Umarım beğenirsiniz..
Güzel haftasonları...

13 Kasım 2007 Salı

Sucuklu-Kaşarlı Muska Börek


Bu sıralar yine susuzluk sorunu yaşıyoruz Ankara'da... Genelde su gündüzleri akıp, akşamları akmadığı için işten eve gittiğimde tarif deneyemiyorum, ancak çok bulaşık çıkarmayacak yemekler hazırlayabiliyorum.. Neyse ki önceden yaptığım, arşivde bekleyen bir kaç tarif var da bu sayede aksatmamaya çalışıyorum blogumu.. Bunlardan biri de bu çıtır börek.. Geçen haftalarda pazar kahvaltısı için yapmıştım bu böreği.. Çok sevdik çıtır çıtır hemen tükendi..

Malzemeler:
  • 2 adet yufka
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı su
  • Sucuk
  • Kaşar peynir

Üzeri için:

  • 1 Yumurta sarısı
  • Çörekotu
Yapılışı:
  1. Sucukları küçük küçük doğrayıp, kaşarı rendeleyin.
  2. Yufkayı tezgaha serip, üzerine yağ-su karışımından sürüp, uzun şeritler halinde kesin.
    Diğer yufka için de aynı işlemi yapın.
  3. Şeritlerin ucuna sucuk ve kaşardan koyup muska şeklinde katlayın.
  4. Yağlanmış fırın tepsisine yerleştirip üzerine yumurta sarısı sürüp çörekotu serpin. üzerleri kızarana kadar pişirin.

Unutmadan: Böreğin içine peynir , patates gibi istediğiniz iç harcını hazırlayabilirsiniz. Hatta ben bir kaçına kaşar peynir yerine tulum peynir ilave ettim. Öyle de çok güzel oldu..

Afiyet olsun...

9 Kasım 2007 Cuma

Ev Kurabiyesi

Yine geldik haftanın en güzel gününe.. Cuma gününün durgunluğu ve haftasonunun gelişinin rahatlığı var etrafta. Dışarıya da yağmak üzere olan yağmurun karanlığı çöktü. Sonuç olarak güzel bir gün.. Yine kahve içip camdan bakmalık bir gün.. :) Eskiden bu havalarda ders çalışmayı çok severdim. Bazen istiyorum yine ders çalışmak, yabancı dilimi ilerleteyim diyorum ama eskisi gibi olmuyor. O zamanlar düşünecek bu kadar çok şeyimiz yokmuş hemen anlıyorduk dersleri. Ama şimdi öyle mi hayat zor, kafamız dolu :) Az önce arkadaşlarla konuştuk bu konuyu sadece ben değilmişim, bahane bulmuyorum yani :)) Ama ne güzel olurdu şimdi eski günlerde olsak, masa başında ders çalışırken bize şu kurabiyelerden ve kahve getiren olsa.. Şimdi de var o kahve ve kurabiye ama ,artık kurabiyeleri de kahveyi de kendimiz yapıyoruz :)) Ahh ahh ne güzeldi çocuk olmak.. İşte ne yazacaktım ne yazıyordum ve nerelere geldim :))


En iyisi ben asıl konuya geçeyim.Bu güzel kurabiyelerin tarifini iş yerinden Döndü ablamdan aldım. Alır almaz yaptım ve harika kurabiyelerim oldu.. Adını koyamadık kurabiyelerin kararsız kaldık:) Evde her zaman olacak malzemelerden yapıldığı ve yapımı çok kolay olduğu için ben ev kurabiyesi dedim. Tabi 1 hafta bayatlamadan kalabildiğini de unutmayalım. Gerçekten çok lezzetli.. Döndü ablama burdan teşekkür ediyorum :)

Malzemeler:

  • 1 adet yumuşamış margarin
  • 2 adet yumurta
  • 1 çay Bardağı sıvı yağ
  • 1 paket pudra şekeri
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • Alabildiğince un

Yapılışı: Tüm malzemeler karıştırıp, kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, avuç içinde yuvarlayıp aralıklı olarak fırın tepsisine dizin. Kurabiyeler pişip çıktıktan sonra isteğe göre üzerine pudra şekeri serperek afiyetle yiyin..

Unutmadan: Bu tariften 2 tepsi kurabiye çıkıyor. Metal kutularda uzun süre saklayabilirsiniz.

Herkese mutlu hafta sonları...

7 Kasım 2007 Çarşamba

Karnıyarık Börek

Buralara kış geldi sonunda.. Artık yağmur yağıyor ve sonunda kışlıklarımız çıkardık.. Ve Ankara'nın kendine has havası da geldi sanki.. Bulutlu gökyüzü, her an yağacak gibi olan yağmur , is kokusu, dökülmüş yapraklar... Çoğu kişinin sevmeyeceği bir görüntü aslında.. Ama Ankara'yı sevince insan bunların buralara has olduğunu biliyor ve bunları da seviyor.. Ben seviyorum.. Bu havalarda çalışmak da daha zevkli geliyor , evde olmak da.. Dışarıda gezmenin cazip bir tarafı kalmayınca kapalı ortamlar daha güzel oluyor.

Şimdi bu havalarda sıcak çayla güzel gidecek bu böreği sizlere sunayım.. Hem görünüşü hem tadı çok güzel ve de yumuşacık..

Malzemeler:
  • 4 yufka
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • Yarım su bardağı sıvı yağ

Üzeri ve içi için:

  • Peynir
  • Domates, sivri biber
  • 1 yumurta sarısı

Yapılışı:

  1. Yufkalardan bir tanesini tezgaha serip yoğurt ve yağ karışımının yarısını sürün. İkinci yufkayı üzerine kapatıp 8 üçgen elde edecek şekilde kesin.
  2. Yufkanın geniş taraflarına ezdiğiniz peynirden koyup , sigara böreğinden biraz gevşek olacak şekilde sarın.
  3. Diğer yufkalara da aynı işlemleri yapın.
  4. Domates ve biberleri yetecek miktarda dilimleyin.
  5. Böreklerin ortasına çizikler atın. Domates ve biberleri yerleştirip yumarta sarısı sürün.Isınmış fırında üzeri kızarana kadar pişirip afiyetle yiyin..

5 Kasım 2007 Pazartesi

İYİ Kİ DOĞDUM BEENN!



Bugün öğlene doğru doğmuşum ben ne mutlu:)) Doğan ben değil de başkası olsaydı güzel şeyler yazardım ama kendime ilk defa kutlama yazısı yazıyorum :) Olsun kutlayım ben yine de kendimi:)) Canım kendim iyi ki doğdun sen , iyi ki varsın, hep mutlu sevdiklerinle güzel yıllar geçirirsin inşallah!

Canımm annecim bugün seni yanımda daha çok hissediyorum, sen aramızda olmasan da... 27 sene önce bugün senin kollarındaydım, hayata gözlerimi senin yanında açtım, bugün artık daha önemli benim için.. İşte bu yüzden mutluyum... İyi ki senin kızınım!
Bir yerlerde bana sevgilerini ve dualarını gönderdiğini biliyorum, seni seviyorum...

Bugünümü unutmayan, kutlayan, güzel dileklerini yollayan herkese çok teşekkür ederiim, iyi ki varsınız!

Unutmadan: Balonlu börülce kıza dikkatinizi çekerim :))) Ablacım saolsun :)

1 Kasım 2007 Perşembe

Açma


Saatler alındığından beri zaman geçmek bilmiyor sanki.. Kış mevsimini ne kadar sevsem de havanın erken kararmasıyla bir hüzün çöküyor içime. Bu mevsimde hep olur bana çocukluğumdan beri. Bir çok kişiye de oluyordur eminim. Ağaçların yapraklarını dökmesi hayatımda bir dönemin bitmesi gibi gelir, geçmişi düşünüp hüzünlenirim. Bu da iyi geliyor aslında bazen insana. Geçmişi düşünmek geleceği planlamaktır bir bakıma. Yapamadıklarını farkedip yapmak için harekete geçmektir.

Ben de işte böyle harekete geçtim ne zamandır yapmak istediğim açmaları yaptım :)) Sofra dergisinden. Güzel yaz günleri, cıvıl cıvıl gezmeler bitse de kışın yanına çay alıp camın önünde manzara izleyerek bu sıcak açmaları yemek gibisi var mıdır :))
Artık Kasım ayına da girdik. Kat kat giyinip dışarı çıkmanın, üşüyüp sıcacık eve gelip sevinmenin, uzun akşamlarda uzun sohbetler etmenin vaktidir artık..

Malzemeler:
  • 2 su bardağı süt
  • 1 paket yaş maya
  • Yarım su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağı sıvı yağ
  • Aldığı kadar un
  • Bir tutam tuz
  • Aralarına sürmek için margarin
Üzeri için:
  • 1 adet yumurta sarısı
  • Çörekotu
Yapılışı:
  1. Sütü ılıtın ve mayayı eritin. Üzerine şeker, sıvıyağ,tuz ve unu ilave edip yoğurun. Oda sıcaklığında yarım saat bekletin.
  2. Hamurdan ceviz iriliğinde parçalar koparıp elinizle açın. (yaklaşık 10 tane beze çıkacak.)
  3. Bezelerin ortalarına 1 tatlı kaşığı margarin sürün ve rulo şeklinde sarın. Ruloları bastırarak bükün ve kıvırarak yuvarlak şekil verin.
  4. Yağlanmış tepsiye dizin, üzerlerine yumurta sarısı sürüp çörekotu serperek fırına verin.
Peynirle, çayla afiyetle yiyin..

29 Ekim 2007 Pazartesi

Limonlu Kek

Öncelikle herkesin Cumhuriyet bayramını kutlarım. Bu günlerimizde milletçe birlik ve beraberliğimizi hissettiğimiz bir gündü. Umarım bu gün bir başlangıç olur ve kötü haberler almak yerine her gün bayram kutlarız!

Bu tatil gününde evimizde televizyon karşısına ya da cam kenarına yerleşip çay eşliğinde afiyetle yemek için bir kek tarifini paylaşmak istedim. Ferah ferah tadına kapılıp bir kaç dilim birden yiyebilirsiniz, dikkatli olun :))



Malzemeler:
  • 3 adet yumurta
  • 2 su bardağı şeker
  • 2 su bardağı un
  • Yarım paket margarin (125 gr)
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 adet limon suyu
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
Yapılışı:
  1. Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Sıvı yağ , eritilmiş margarin ve limon suyunu ekleyin.
  2. Kabartma tozu ve vanilyayı una ilave edip karışıma yavaş yavaş ekleyip çırpın.
  3. Yağlanmış kek kalıbına döküp fırına verin.
  4. Kürdanla kontrol edip fırından çıkarın afiyetle yiyin.
Tatil günlerinden sonra güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle..

26 Ekim 2007 Cuma

Fırın Poşetinde Tavuk

Camdan bir güneş vuruyor ki sormayın. Yazın böyle güneş geldiğini hatırlamıyorum! Hava serin, ama yaz tekrar geldi sanıyorsunuz. Zaten gittiği de söylenemez de :) Ama ne kadar güzel bir etki yapıyor insan üzerinde güneş ışığı.. Tabi bu güzel ruh halimin en büyük etkisi haftasonunun gelmesi:) Bi de pazartesinin de tatil olması ve sabahları uyumak gerçeği! He he he!

Az sonra öğle yemeğinde tavuk varmış, ben de size bir tavuk tarifi vereyim de isabet olsun:)
Bu yemek tavuğun en sevdiğim hallerindendir. Canım annecim yapardı.. Yemeye doyamazdık özellikle patatesini.. Zahmetsiz ve çok lezzetli..Yağ kullanmayıp , tavuğun kendi yağıyla yetindiğimiz için de çok hafif.. Yapanlarınız vardır mutlaka, yapmadıysanız mutlaka deneyin.. Haftasonu deneyin evdeyken, fırında olduğu için uzun sürüyor çünkü pişmesi.. Pişmeyi beklerken:))


Malzemeler:

  • 4 tavuk butu
  • 4 tavuk kanadı
  • 3-4 tane patates
  • 3-4 tane arpacık soğan
  • 1 yemek kaşığı un
  • Tuz, karabiber, isterseniz kırmızı pul biber
  • 2 tane fırın poşeti

Yapılışı:

  1. Tavukları yıkayıp bir kaç yerinden çizin. But ve kanat yerine bütün tavuğu parçalayarak da kullanabilirsiniz.
  2. Patatesleri kızartmalık şeklinde doğrayın.Soğanları soyup hazırlayın, arpacık soğan yoksa normal soğanları bölüp kullanabilirsiniz.
  3. Tavukları ve patatesleri bir kap içine alın ve tuz ve biberle harmanlayın.
  4. Fırın poşetlerine un serpip unun her yere ulaşmasını sağlayın ve tavuk, patates ve soğanları yerleştirin. Poşetin aparatıyla ağzını sıkıca kapatın.(un malzemelerin poşete yapışmasını önlüyor)
  5. Poşetleri bir kaç yerinden kürdanla delin ve tepsiye yerleştirip ısınmış fırına verin. Tavuk ve patatesler kızarana kadar sabredin :)

Afiyet olsun...

Mutlu haftasonları...

20 Ekim 2007 Cumartesi

Turşu Yapımı

Milletçe büyük üzüntü yaşadığımız bu günlerde sayfayı ne açmak ne de birşeyler eklemek istedim.İnsan öfkeden ve acıdan başka birşey hissedemiyor.. Biz burda bu haldeyken acının en büyüğünü yaşayan, evladını, kocasını, babasını, kardeşini kaybeden şehit ailelerine Allah sabır versin.. Elimizden gelen tek şey dua etmek... Hepimizin başı sağolsun..

Malesef hayat devam ediyor tüm acılara rağmen..Bu hafta yaptığım turşu tarifini geç kalmadan eklemek istedim. Çünkü turşuluk sebzeler bitmek üzere.. Bizim her sene yaptığımız turşu tarifi. Salatalık turşusunu hazır aldığımız için bu sene ondan yapmadık. Ablamla başardık bu sefer, sabırsızlıkla bekliyoruz sonucu :))
Bidona kurduğumuz için kurulmuş halinin fotoğrafı güzel olmadı:) O yüzden kurulmamış haliyle yetincez:)


Malzemeler:

  • 8-10 kilo domates
  • 2 kilo acur
  • 1 kilo çarliston biber
  • 1 kilo sivri biber
  • 1,5 demet maydanoz
  • 1 demet nane
  • 1 demet dereotu
  • 300 gr sarmısak
  • 3 tane limon
  • 4 şişe sirke (750 gr'lık şişelerden)
  • 2 avuç nohut
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 2 yemek kaşığı limon tuzu
  • Kaya tuzu
  • Su
Yapılışı:
  1. Tüm malzemeleri yıkayıp hazırlayın. Sarımsakları soyup, doğrayın. Limonları 8'e bölün.
  2. Turşuyu kuracağımız bidona ilk olarak nohut,şeker ve bir kaç sarımsağı atın.
  3. Malzemeleri 4-5 yerinden iğneleyerek dizmeye başlayın. Domates (alt tarafa yeşil domatesleri koymaya dikkat edelim.) , acur, çarliston ve sivri biberleri karışık olarak 1 kat yerleştirdikten sonra üzerlerine biraz nane, maydanoz, 1 avuç sarmısak ve 4-5 dilim limon dizin. Dereotunu iple bağlayarak bidonun ortalarına gelince onu da yerleştirin.
  4. Malzemeler bitene kadar bu şekilde devam edin. Biraz maydanozu en üste koymak için ayırın.
  5. Malzemeler bitince kalan sarmısağı üzerine ekleyin. 2 yemek kaşığı limon tuzunu da üzerine ekleyip maydanozla kapatın.
  6. Büyük bir kapta tuzlu suyu hazırlayın. Tuzu normalden fazla olsun.
  7. Tuzlu su, sirke şeklinde sırayla bidona boşaltın.Tuz ve suyun ölçüsünü veremiyorum. Göz kararı yaptım çünkü. Az gelirse tekrar tuzlu su yaparsınız. Bidonun yarısı sirke yarısı tuzlu su olacak şekilde ayarlayın. En son sirke koyacak şekilde işlemi bitirin.
  8. Bidonumuzun ağzını kapatıp altına geniş bir kap koyu. Çünkü ekşimeye başlayınca suyu taşabilir.
  9. Sıcak ve rüzgardan uzak , serin ve kuytu bir yerde muhafaza edelim.
  10. 3-5 gün sonra tadına bakalım tuzu az gelirse tuz ilave edelim. Eğer ekşi ve veya tuzlu gelirse sulandırılmış sirke ilave edebilirsiniz.

19 Ekim 2007 Cuma

Damla Çikolatalı Un Kurabiyesi

Bir gün, eve geldim ki mis kokular karşılıyor beni.. Mis gibi kurabiyeler bekliyormuş beni meğer.. Hem yemek, hem de site için ablam özenle hazırlamış kurabiyecikleri. Bi de fotoğraflarını çekmiş güzelce.. Oh hazıra konmak bu oluyor heralde. Bi de çayla yedik ki kıyır kıyır en güzel an oydu işte..Ellerine sağlık ablacım...

Malzemeler:
  • 1 paket (250 gr) yumuşamış margarin veya tereyağı
  • 3 çorba kaşığı şeker
  • 1 yumurtanın akı
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • Alabildiği kadar un (yaklaşık 3 su bardağı)
  • Üzeri için damla çikolata, pudra şekeri
Yapılışı:
  1. Oda sıcaklığındaki margarini yumurta akı ve şekerle karıştıralım.
  2. Kabartma tozu eklenmiş unu karışıma yavaş yavaş ekleyip kulak memesi kıvamındaki hamurumuzu yoğuralım.
  3. İstersek ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayıp fırına verelim ve piştikten sonra soğutup pudra şekeri serpelim.
  4. Ya da fotoğraftaki gibi olmasını istiyorsak; hamurumuzu açalım kurabiye kalıplarıyla şekillendirip damla çikolataları üzerlerine dizelim ve yağlanmış tepsiye dizip fırına verelim.Hafif kızarınca fırına çıkarıp, soğuyunca pudra şekeri serpelim.
Vee afiyetle yiyelim..

16 Ekim 2007 Salı

Kırmızı Biber Sosu

Koca bir ramazan ayı ve bir bayram daha geldi geçti. Misafirli, tatlılı, bazen hüzünlü ama bol sevinçli.. Bi süre bayramı bekleyip mutlu olmuştuk. Şimdi bekleyecek yeni bir şeyler bulmak lazım. Kurban bayramı var daha sırada, sonra yılbaşı. Ama onlar da kısacık :) Neyse ki 2008 de çok tatil varmış arkadaşlar üzülmeyin:) Ne güzel bir şey insanın kendini teselli edecek bir şeyler bulması :) Hayat bir şeyleri beklemekle geçiyor zaten. Bekledikçe yaşadığımız gün geçip gidiyor.. Ne kadar bölük pörçük bir yazı olduğunun farkındayım, idare edin artık:) Bayram ve tatil sonrası normal:)
Artık yukarıda ve aşağıda fotoğrafıyla kendini gösteren mezemiz veya sosumuzun tarifine geçelim. Kırmızı biber bitmeden yapın derim ben çünkü harika bir tat.. Geçen sene Filiz abla tanıştırdı beni bu tatla, hala da yaparken onun başını ağrıtıyorum:) Burdan teşekkür ediyorum ona...
İsterseniz ekmeğinize sürün , ister et yemeğinin yanında ikram edin, ya da makarnalara sos olarak kullanın.. Malzemeler:
  • 1 kg etli kırmızı biber
  • 1,5 kilo domates
  • Yarım demet maydanoz
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 5-6 diş sarımsak
  • Tuz, karabiber, kırmızı biber

Yapılışı: Domates, biber ve maydanozu yıkadıktan sonra robotta çekelim.Hepsini tencereye koyup ezdiğimiz sarımsağı, baharatları ve yağı ekleyip ocağa alalım. Suyunu çekip koyulaşana kadar kısık ateşte karıştırarak kaynatalım. (Yaklaşık 1-1,5 saat kaynayacak) Soğuduktan sonra kavanozlara koyup ağzını kapatıp, bozdolabında muhafaza edelim.

Afiyet olsun...

11 Ekim 2007 Perşembe

Bugün Bayram...


Bugün bayram,erken kalkın çocuklar! Giyinelim en güzel giysilerimizi! ....
Bir gün öncesinden bu şarkıyı mırıldanıyor, içinizde tarifsiz bir sevinç, hiç bitmeyecek bir huzur buluyorsanız; bugün yaklaşırken nereye tatile gideceğinizin planını yapmak yerine sevdiklerinizi ağırlamak ve büyüklerinizi ziyaret planı yapıyorsanız ne mutlu size!
Çocuklarınız da "nerde o eski bayramlar" demek yerine, hep bu şarkıyı söleyecekler demektir. Ne mutlu size!
Hayat değişse de içinizdeki bu sevinç hiç bitmesin!

Sevdiklerinizle neşe dolu, bol tatlılı, bol kahkahalı mutlu bir bayram dileklerimle...

9 Ekim 2007 Salı

Gül Tatlısı


Geçen sene yapmıştım ilk kez gül tatlısını. İlk şerbetli tatlı denememdi ve sonuç başarılıydı. Hem çok lezzetli, hem görüntüsü harika, hem de yapılışı çok zevkli.. Hamurları bir şekilde diziyorsunuz ve bu güzel görüntü çıkıyor ortaya.

Arefe günü tekrar yapıcam tatlıyı ,ama bayramdan önce siteye eklemek istediğim için haftasonu yarım ölçü yaptım ve fotoğrafladım. Burada tam ölçü tarifi verdim , 1 büyük tepsi tatlı çıkıyor . ( yaklaşık 50-55 tane çıkıyor bu tariften)
İftar saatine yakın bir zamanda yaptım ve hamura başladığım anda evde ceviz olmadığını farkettim.. Siz mutlaka ceviz de koyun içine ya da gülün tepesine.. Resimlerde de ceviz olduğunu hayal edin :))



Malzemeler:
  • 2 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un
  • Dövülmüş ceviz
Şerbet için:
  • 3 su bardağı şeker
  • 3 su bardağı su
  • 2-3 damla limon suyu

Yapılışı:
1.Malzemeleri karıştırıp, kulak memesi kıvamındaki (başka tarif yolu bulunamadı mı hala:)) ) hamurumuzu yoğuralım.
2.Hamuruzdan parçalar alıp 2-3 mm kalınlığında açalım.( çok ince olmayacak şekilde) Küçük ağızlı çay bardağıyla daireler çıkartalım.
3.Şekildeki gibi ortaya bir daire kenarlara ikişer daire olacak şekilde yanyan dizelim. En baştaki dairenin ortasına dövülmüş ceviz yerleştirelim. (gül şeklinden sonra tepesine de koyabiliriz) Rulo şeklinde saralım ve ortasından keselim. Yağlanmış fırın tepsisine yerleştirelim üzeri pembeleşene kadar pişirelim.
4. Şerbeti için, şekeri suyun içinde eritip 1o dk kaynatalım ve limon suyunu ekleyip bir taşım daha kaynatıp ocaktan alalım.
5.Tatlı sıcak, şerbet soğukken ( çok sıcak olmasın hamur olur) şerbeti dökelim.

Ben bu defa ikisi de ılıkken döktüm ama bu sefer tatlı şerbeti pek çekmedi. Siz ayarlarsınız artık :))

Afiyet olsun herkese...
Sevgiler..

8 Ekim 2007 Pazartesi

Hasanpaşa Köftesi

Bu sıralar tarifler birikti.. Ramazan ayı bereketiyle geldi ve gidiyor.. Bize güzel şeyler bırakır umarım gitmeden.Bu çok sevdiğim köfteyi de iftar sofrası için yapmıştım 2 hafta önce. Hatta Ramazan etkinliğinde bir kaç arkadaşta görmüştüm. Ben de bir an önce yayınlamak istedim ama bugüne kısmetmiş.. Buyrun tarifi..

Malzemeler:
Köfte için:
  • 500 gr kıyma
  • 3 dilim bayat ekmek içi
  • 1 kuru soğan
  • 1 yumurta
  • Tuz, karabiber, kimyon
Patates püresi için:
  • 3-4 patates
  • 2 yemek kaşığı margarin
  • 1 çay bardağı süt
  • Tuz,karabiber
Sos için:
  • 1 kaşık salça
  • 1 bardak su
Yapılışı:
1. Püre için patatesleri soyup yıkayın. Bir kaç parçaya bölüp haşlayın. Haşlanan patatesleri ezip, erittiğiniz margarin, süt,tuz ve karabiberle karıştırın.
2. Köfte için soğanı rendeleyip , suyunu sıkın. Ekmek içlerini ıslatıp ufalayın ve kıyma, soğan,yumurta ve baharatını ilave edip yoğurun. Cevizden biraz büyük parçalar koparıp,elinizle hafif yassılaştırın. Patates püresi sığacak şekilde ortasını çukurlaştırıp yağlanmış fırın tepsisine dizip, fırına verin. (Köftelerin kurumaması için çok pişirmeyin.)
3. Fırından çıkardığımız köftelerin üzerine bir kaç kaşık sosumuzu gezdirip çukur yerlerini sıkma torbası yardımıyla patates püresiyle doldurun. Kalan sosu köftelerin üzerine gezdirip tekrar fırına verin. 10 dk kadar pişirip çıkarın.
Afiyet olsun..

3 Ekim 2007 Çarşamba

Pideden Pizza

Ramazanda en çok konuşulan konu elbette yemekler oluyor. Geçen akşam da iftara yetişmek üzere eve giderken, anne adayı arkadaşlarımdan Bilge'yle o yemek senin, bu tarif benim konuşurken kaptım bu güzel ve pratik tarifi.. Hemen haftasonu sahurda yaptım.
Mutlaka deneyin derim harika oldu.. Ramazan pidesini zaten bayılarak yiyoruz , olur da çok alınır, bayatlar hemen bu şekilde değerlendirelim...
Şimdi ramazan pidesiyle yapıyoruz ama ramazandan sonra da bayatlamış yuvarlak ekmekle,bazlamayla ya da bir kaç lavaşı üstüste koyup kalınlaştırarak çeşitlendirebiliriz....


Malzemeler:

  • 1 adet ramazan pidesi
  • Sosis, domates, biber, kaşar peynir (sucuk, salam, zeytin,mısır ne isterseniz...)
  • Salça
  • Su
  • Tuz, kekik

Yapılışı:

1.Pidemizin üst sert kısmını ayırarak arasını açıyoruz. Eğer tabanı ince olursa pidenin üst kısmıyla takviye yapabiliriz, onun dışında üst kısma ihtiyacımız olmuyor. Başka bir gün çay ve peynir eşliğinde yenmek üzere bekliyor:)

2.Su ve salçayı, ketçap kıvamında olacak şekilde bir kapta karıştıyoruz, istersek kekik ilave ediyoruz. Bu karışımla pidemizi ıslatıyoruz, bir miktarını da malzemelerin üzerini ıslatmak için ayırıyoruz.

3.Malzemelerimizi yerleştiriyoruz, salçalı su gezdirip en son rendelenmiş kaşar peynir serpiyoruz. Ve fırına veriyoruz.. Hamur pişmesine gerek olmadığı için çok kısa sürede pizzamıza kavuşuyoruz:)

Afiyet olsun...

2 Ekim 2007 Salı

Biber Salçası Yapımı


Kışa hazırlık yapmayı çok seviyorum.. Reçeller, soslar, kurutmalıklar yapıp eve depolamaya bayılıyorum:) Bu sene de ilk salçamı yaptım. Çok sevdik ailecek. Evdekiler yaparken "ne gerek var markette satılıyor, niye kendini yoruyorsun" deseler de evde yapılan tertemiz katkısız salçayı görünce onlar da yemek için sabırsızlandı. Ama ben her yemeğe katmayı düşünmüyorum hemen bitmesin salçam:)) Şöle bütün bir kış bakıp bakıp mutlu olmak istiyorum:)
Her yerde kırmızı kırmızı biberler satılırken güneş de henüz gitmemişken yaparsınız belki.. Çünkü gerçekten harika bir tat oldu..

Malzemeler:
  • 4 kilo etli kırmızı biber
  • 2-3 yemek kaşığı tuz
Yapılışı: Biberleri yıkayıp , sapını ve çekirdeklerini ayıklayın. Robottan geçirip geniş ve derin bir kaba yayın.. Biber salçasının iki türlü yapılma yöntemi varmış..Biri kaynatarak diğeri de güneşte kurutma yöntemi.. Ben güneşte kurutmayı seçtim daha güzel ve daha kolay bence. Robottan geçmiş biberlerimize tuzu da katıp karıştıralım ve güneşe koyalım. Günde 1-2 kez karıştıralım.Suyunu salacaktır. İlk yaptığımızda temiz bir bezle suyunu çektirip sıkalım. Aynı zamanda geceleri de üzerini bezle örtelim ve suyunu bu sayede azaltmış oluruz. 3-4 gün güneşde beklemesi yetecektir. En son ine robotta çekelim ve iyice ufalanmasını sağlayalım. Kuru bir kavanoza koyup üzerine az bir zeytinyağı gezdirip buzdolabında muhafaza edelim...
Afiyet olsun...

27 Eylül 2007 Perşembe

Şeftali Reçeli


Çilek reçelinden sonra en çok sevdiğim reçeldir şeftali reçeli. Tadından önce rengi cezbediyor zaten beni. Evde çilek ve kayısı reçellerini depoladıktan sonra dayanamayıp şeftaliyi de reçele dönüştürdüm. Zaten reçel yapmayı çok seviyorum. Güzelce pişirip renk renk kavanozlara doldurup , sonra dizdiğim kavanozlara bakıp bakıp mutlu olmayı seviyorum :)
Aslında bi kaç hafta oldu bu reçeli yapalı ama eklemekte geç kaldım.. Pazarda , marketlerde hala şeftaliler kendini gösteriyor. Yapmak isteyen olursa (bu görüntüden sonra aklınıza düşürmüşümdür belki :) ) hala şansınız var arkadaşlar. Bu tadı kesinlikle kaçırmayın derim.

Şeftaliler pişerken:)
Çekirdek kısmındaki yoğun pembelik harika bir renk verdi reçele...

Malzemeler:
  • 2 kilo şeftali (sert olacak)
  • 2 kiloya yakın toz şeker (1750 gr yaklaşık)
  • Yarım limonun suyu
  • 1 çay kaşığı ucuyla tereyağ (köpüklenmesini önlemek için)

Yapılışı: Şeftalileri yıkayıp soyduktan sonra elma dilimi şeklinde parmak kalınlığında doğrayın. Benim şeftalilerim çok büyük olduğu için ikiye de böldüm. Bir gece önceden şekere basıyoruz. Ertesi gün şekerler eriyip iyice sulandıktan sonra ocağa alıp kaynatıyoruz. Kaynarken tereyağını ekliyoruz ki köpüklenmesin. Kıvam kontolü yaptıktan sonra ocaktan indirmeye yakın limon suyunu ekliyorz. Ocaktan alıp sıcak sıcak kavanozlara doldurup ağzını kapatıyoruz.

Unutmadan: Şeftalinin çekirdeklerinin büyüklüğünden dolayı şekeri bir miktar az koyduk.

Afiyet olsun..

24 Eylül 2007 Pazartesi

Ramazan Pidesi

Ekmek yapmaya çok hevesliyim.. Ama nedense bi türlü denemedim. Gittim kepekli , çavdarlı unlar aldım, unlar bozuldu ben hala denemedim:))
E dedim artık ekmek yapamadın, ramazan pidesi yap bari Ayşegül! Geçen akşam Lezzet dergisi alınca hemen atağa geçtim.. Fotoğraflara ve tarifin kolaylığına dayanamadım. Yaptım, çok da memnun kaldım sonuçtan.. Mutluluğumu görünce bi de kızdım kendime. Bir insan hamurun mayalanmasıyla ve fırından çıkardığı kokuyla bu kadar mutlu olabiliyorsa neden bu kadar geç kaldım ben!

Unutmadan bi de takdir ettim kendimi bi ara.. Tarifte unu tezgaha alın ve mayalı suyu ilave edin yazıyordu. Hımm dedim, demek kaba koymamam lazım (inanamıyorum kendime!) .. Aldım mermer tezgaha unu , başladım suyu koymaya.. Tabi mayalı su yanlardan akıyor! Un perişan , hamur elime yapıştı , suyun peşinde koşturuyoruz.. Bu hamur nasıl mayalanır!! Niye sen bildiğin gibi yapmıyorsun, niye bir kaba koymuyorsun diye sölenmeye başladım tabi kendime.. Bi ara benim mutfakta cebelleştiğimi gören ablamın,o an gazabıma uğramamak için hızla yanımdan geçtiğini gördüm bu arada :))
Dedim pes etmek yok! Azcık bir su ve maya karışımı yaptım yine azcık bir unla, elimdeki perişan hamuru aşıladım :)) Tabi hamura da gaz verdim: "canım hamurum ne güzel oluyosun, biliyorum çok güzel kabaracaksın!" Annemin "yemeğe sevgini katacaksın" sözünün bu kadar işe yaradığını görmüş oldum..
Hamur çok güzel oldu ve çok güzel kabardı:)) E bu kadar maceradan sonra bir pidelik mutluluk bana çok değil sanıyorum. :)


Malzemeler:
500 gr pide için

  • 4 su bardağı un
  • 6 gr tuz (1 tatlı kaşığına yakın)
  • 15 gr yaş maya
  • 350 ml su (2 su bardağına yakın) (su+ süt yapabilirsiniz)
  • 5 gr toz şeker (1 tatlı kaşığına yakın)
  • 1 su bardağı kepekli un
  • 1 yumurta sarısı
  • çörek otu, susam
Yapılışı:
1. Bir kapta mayayı şekerli suyun içinde eritin. Geniş bir kapta una tuz ekleyerek süzün. Unun ortasını havuz gibi açıp mayalı suyu ekleyip , 10 dk bekletin.
2.Hamuru un serperek 10 dk kadar yoğurun. Yağlanmış geniş bir tencereye hamurun üzerini düzelterek yerleştirin. Kapağını kapatıp etrafını bir bezle örtüp 1 saat dinlendirin.
3.Tezgahın üzerine kepekli un serpin .(ben beyaz un serptim) Mayalanmış hamuru tezgaha alın. Ellerinizle çekiştirerek açın. Parmak uçlarınızla bastırarak pide şekli verin.
4. Fırın tepsisine 1 kaşık kepekli un serperek hamuru alın. Üzerine yumurta sarısı sürün çörek otu ve susam serpin ve yarım saat dinlendirin. Önceden ısıtılmış 220 derecede üzeri kızarana kadar pişirin.

Sıcak sıcak yiyin.. Hatta bir kaç gün ısıtıp ısıtıp yiyin.. Hattaaa kalan pideyle yarın tarifini vereceğim pizzayı yapın..
Afiyet olsun...

18 Eylül 2007 Salı

Ramazan Geldi, Hoşgeldi Etkinliği ile Güllaç ve Tava Böreği

Bu katıldığım ikinci etkinlik olacak, ne mutlu bana! Hem de böyle güzel bir ayda, böyle anlamlı bir konuyla..Bu güzel seçim için etkinliğin evsahibi diyalog yemeklerinden Süheyla'ya teşekkür ediyorum.
Ramazan ayına gireli daha 5 gün oldu. Ama bu kadarlık bir süre bile insanın ruhunu dinlendirmeye, nefsine hakin olmaya, içini huzurla doldurmaya yetiyor bile. . Günün her anını anlamlı kılıyor. Sahura kalktığımda gözlerimi zar zor açarak yemek yemeye çalışmak, küçüklüğümde annemler kalkınca heveslenip kalkıp masaya kurulduğum anları hatırlatıyor.. Eskiden evde annemin büyük bir heves ve tatlı bir telaşla iftar sofrasını hazırlamasını izleyip, babamın sıcacık pideyi getirmesini beklerken, şimdi ezana zar zor yetişsem de , eve girerken aldığım pide kokusu, iftar saati sokakların sessizleşmesi beni mutlu etmeye yetiyor.. Hep denir ya nerde o eski ramazanlar.. Hiç bir şey aynı kalmıyor ki.. Değişen ramazanlar, bayramlar değil, yitip giden insanlar ve büyüyüp hayatın telaşına kapılan bizleriz.. Ama hala o huzuru hissedip, bu günleri anlamlı kılıp, o eski tatları yaşayıp çocuklarımıza da bizim anılarımız gibi anlar bırakabiliyorsak ne mutlu bize! Aslında hiç sevmem böyle konuşmaları ahkam kesmeleri ama demek ki insanın içinden geliyormuş bazen.. Olsun bu sefer de böyle olsun!
Herkes bereketli, hayırlı ve huzurlu bir Ramazan geçirsin!

Gelelim etkinlik için hazırladığım tariflere.. Ramazan denince ilk akla gelen etkinliğin baştacı olacak iftar sonrası tatlımız güllaç ve sahur için pratik bir hamur işi olan tava böreği..


Güllaç yapmadan önce tarif almadan önce çok zorlandım.Çünkü kime sorsam hep aynı cevabı aldım, 'ne kadar istersen süt ona göre şeker istediğin gibi yerleştir.. ' İş başa düştü dedim araştırma soruşturmayla ölçüleri kesinleştirdim kendi damak tadımla..

GÜLLAÇ

Malzemeler:
  • 5 yaprak güllaç
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı şeker (arttırabilirsiniz)
  • Yarım paket vanilya
  • Nar taneleri, ceviz
Yapılışı: Süte şeker ve vanilyayı ekleyip kaynamaya yakın ısıtın. Borcam kaba güllaç yapraklarını kırarak yerleştirin. Her yaprakta süt ilave edin ve kepçenin arkasıyla güllaca sütü yedirin. iki yaprakta bir aralarına ceviz serpiştirin istemezseniz sadece üstünü cevizle süsleyin. Çünkü ceviz rengini biraz karartıyor ama tadı bence daha güzel oluyor. Sütümüz bitince tatlımızı soğutup, ceviz ve nar taneleriyle süsleyin. Sütümüz az gelirse tekrar kaynatıp ekleyebiliriz. Sütü çok emiyor ve kuru olmaması gerekiyor. Şekerini de damak tadına göre arttırabilirsiniz. Afiyet olsun...

İkinci tarifimiz sahurda kısa sürede yapabileceğimiz tava böreği..Hem çıtır çıtır hem çok pratik.
TAVA BÖREĞİ
Malzemeler:
  • 3 adet yufka
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1/2 çay bardağı sıvı yağ
  • Peynir, maydanoz

Yapılışı : Bir kapta süt, yumurta ve sıvı yağı karıştıralım. Geniş teflon tavaya tabanını tutmayacak kadar sıvı yağ koyalım ve ilk yufkamızı kenarları taşacak şekilde büzerek yerleştirelim. Diğer yufkaları parçalayarak yerleştirelim. Aralarına hazırladığımız karışımdan dökelim, peynir içinden ilave edelim ve kenarda kalan yufkalarla kapatalım. Ağzı kapalı şekilde kısık ateşte böreğimizi ters düz ederek pişirelim. (Böreğimizi çevirdikçe tavaya yağ ilave etmeyi unutmayalım.)
Afiyet olsun...

12 Eylül 2007 Çarşamba

Çikolatalı Cevizli Pasta

Temmuz'da ablamın doğumgününde onun için yaptım bu bol çikolatalı pastayı.. Kendisi bir çikolata delisi olduğu için özellikle bunu seçtim. Sabah o uyanmadan, hatta uyanmak için çaba gösterdiğini görünce 'aa ne gerek var cumartesi bugün yat biraz daha!!' diye zorla yatırıp, babamın erkenden aldığı malzemelerle sessiz bir hazırlığa giriştim.. Acele olduğu için hazır pandispanya kullandım. Bu sayede o uyanmadan pasta yapılmış ve buzdolabında yerini almıştı:)) Hatta kahvaltı için börek bile hazır durumdaydı :)) Benim gibi kardeş dostlar başına:))
Tabi buzdolabında saklama gibi önemli bir kısmı atlamışım. Üzerini fanusla kapatsam da arkalara sıkıştırsam da bi ara görmüş pastanın kenarından köşesinden. Ama benim yaptığımı tahmin etmemiş pastaneden aldık sanmış:) Bu da ayrı bir mutlu etti tabi beni:))
Tekrar nice yıllara ablacık!! Bu pasta da bu sayede tekrar bir teşekkür olsun:)


Malzemeler:

  • İki katlı kakaolu pastaban
  • 1 paket çikolatalı puding
  • 3,5 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı süt (keki ıslatmak için)
  • 1 Paket bitter çikolata
  • Yarım paket sütlü çikolata
  • Ceviz
  • Damla çikolata

Yapılışı: Puding ve sütü bir tencereye alıp kaynatalım. Kaynamaya başlamadan yarım paket bitter çikolatayı pudinge ilave edelim. Diğer yarımı da üzerini süslemek için ayıralım. Kekimizin tabanını sütle ıslatıp pudingimizin yarısına yakınıyla tabanı kaplayalım ve ceviz ve damla çikolata serpelim. Diğer keki de yerletirip sütle ıslattıktan sonra kalan pudingle pastamızın heryerini kaplayalım. Pastamızın kenarlarını cevizle üzerini ise rendelenmiş bitter ve sütlü çikolata ile süsleyelim.

Afiyet olsun..

6 Eylül 2007 Perşembe

Yeni Mekandan Kayısı Reçeli ve Marmelatı

Bir yenilik yapma vakti gelmişti...
Blog sevdasına başladığım günden beri daha ferah, daha güzel, daha renkli bir sayfanın hayalini kurdum.. İstediğim sayfaya burada kavuştum...
Canım ablamın tasarladığı bu güzel banner ile başladı herşey... Ona ne kadar teşekkür etsem azdır.. Fotoğraflarn çerçevesi, renk seçimi ve tüm fikirleri için... Artık onun mesleğinin tüm nimetlerinden faydalanma vaktidir:))
Biliyorum uzun zaman oldu. Hatta şimdi vereceğim kayısı reçelinin zamanı muhtemelen geçti.. Olsun, şimdi kayısı bulamazsanız seneye yaparsınız.. Yeni sayfamıza tatlı başlamak olsun maksat..

Kayısı Reçeli

Malzemeler:
*2 kilo kayısı
*2 kilo şeker
*Yarım limon

Unutmadan: Kayısıları seçmekle işe başlıyoruz.. Bence en lezzetli reçeller köy kayısısı ile oluyor.. Köy kayısı daha pembe ve yumuşak.. Malesef çabuk dağılıyorlar.. Ama dağılmasın istiyorsanız şekerpare denilen kayısıların sert olanlarını seçebilirsiniz.. Ben iki çeşitle de ayrı ayrı yaptım..

Yapılışı: Kayısılarımızı bir gece önceden yıkayıp çekirdeklerini çıkarıp şekere basıyoruz. Ertesi gün iyice sulandıktan sonra ocağa alıyoruz. Kaynatma işlemi kayısı reçelinde diğerlerine göre daha kolay. Çünkü diğer reçeller gibi renginin değişme riski yok.. Kıvamını tutturmak için cam tabağa aldığımız suyunu buzdolabında soğutalım. Eğer koyulaşmış ve zor damlıyorsa kaynaması yeterlidir. Köy kayısısı çabuk dağılır altını söndürmekte geç kalmayalım fakat şekerpare sert olduğu için yumuşamasını bekleyelim.. Altını söndürmeye yakın limonu da ekleyelim..

Kayısı çekirdeklerini de eklemek isterseniz bir iki taşım kaynatıp kabuklarını soyduktan sonra söndürmeden 5-10 dk önce reçelimize ilave edelim.

Bu arada köpüklenmesini engellemek için yarım çay kaşığı tereyağını kaynarken ekleyebiliriz..

Reçelimiz sıcacıkken kavanozlara doldurup ağzını kapatalım.

Kayısı Marmelatı


Sonunda marmelat yaptım.. Kendi çabalarımla tahminlerimle.. Çok da güzel oldu.. Şimdi hedefim tüm meyveleri reçel ve marmelata dönüştürmek:))

Malzemeler:

*1 kilo kayısı
*900 gr şeker
*1/4 limon

Yapılışı: Kayısılarımızı yıkayıp, çekirdeklerini çıkardıktan sonra robottan geçirelim. Yine bir gece önceden şekere basalım.. Reçel yapımında olduğu gibi kaynatalım. Fakat bunun kaynama süresi daha kısa olacaktır. Ocaktan aldıktan sonra hiç tane kalmasın istiyorsanız blender yardımıyla tam bir marmelat kıvamına getirebilirsiniz. Ben yaptım. Fakat blenderdan geçirmeden önceki hali daha parlak ve daha güzeldi bence..

Related Posts with Thumbnails